Yazar Adı: |
ERİC S. RAYMOND |
ISBN No: |
9789944895899 |
|
Yayın No: |
GY/2008/6 |
Yayın Yeri: |
ANKARA |
Sayfa Sayısı: |
44 |
|
|
‘‘Richard Stallman, 1971 yılında MIT‘nin "Artifical Intelligent" labarotuvarında çalışmaya başladığında, oradaki durumu şöyle anlatıyor"...Çalışmaya başladığımda hemen yazılım paylaşım grubunun bir parçası oldum ve uzun bir zaman birlikte çalıştık. Labarotuvarın şefi olan HACKER yapının assembler‘da tasarım ve yazılım işini yapmaktaydı........." diye anlatır bu süreci. Burada karşımıza iki kavram çıkmaktadır. Birincisi yazılım paylaşımı, diğeri ise HACKER‘dır. Bu kavramları inceleyerek bu günü irdelemek sanırım daha sağlıklı olacaktır. Kredi kartınızla online ödeme yapmak istemiyorsanız veya sorun yaşıyorsanız banka havalesi veya eft yolu ile ödeme yapabilirsiniz. Ödeme Bilgileri İş Bankası Yenişehir Şubesi (4218) 5110 No‘lu Hesap (IBAN TR490006400000142180005110) Açıklama kısmına almak istediğiniz yayın/yayınların adını yazınız. Ödeme Tutarına 5 TL Kargo ücreti eklemeniz gerekmektedir. Ödeme yaptıktan sonra dekontu (0312) 417 38 18 No�lu faksa veya emo@emo.org.tr e-posta adresine gönderiniz.
Yazılım paylaşımı ya da bugünkü ifadeyle özgür yazılım (Freesoftware) yazılım dünyasında devrim yaratan bir sürecin felsefesini içeren bir kavramdır. Bu olgunun kökeni yukarıda belirtildiği gibi 70‘li yıllar hatta 40‘lı yılların sonuna kadar gitmektedir. 40‘lı yılların sonunda ağırlığını fizikçilerin oluşturduğu yazılım grupları İngiltere ve ABD‘de çalışmalarını yürütürken kendilerini REAL PROGRAMMER olarak nitelemekteydiler ve en önemli özellikleri tüm bilgi birikimlerini sınırsız bir şekilde paylaşmalarıydı. Bu anlayış ve çalışma tarzı 80‘li yılların ilk yarısında kendini freesoftware akımında buldu. Bu dönemde HACKER kavramı her yerde ve her düzeyde duyulmaya başlandı. Saygı duyulan ve yazılımcıların kendilerine zevkle yakıştırdıkları bu kavram CIA ve FBI‘ın çarpıtmaları sonucu CRACKER‘lar ile aynı kurguda anılır oldu. Neydi özgür yazılımı ve hacker kavramını geleneksel olandan ayıran? Hacker kavramı ve hacker etiği temelde kapitalizmin protestan etiğine kökten bir başkaldırıdır. Bilgi çağında yeni bilgi en etkili olarak, esprili ve insanın kendi bireysel/özgür ritminde çalışması ile üretilebiliyor. Bu nedenle açık model sadece etik anlamda doğru olmakla kalmıyor, uygulamada da çok güçlü ve üretken olarak kendini gösteriyor. Network ve İnterneti birleştirerek NET diye tanımlarsak, Net‘i ve Linux‘u olanaklı kılan işte bu özgür yazılım kavramıdır ve onun etik değerleridir. Torvalds, Linux üzerinde çalışmaya 1991‘de, Helsinki üniversitesinde bir öğrenci iken başladı. Önce evindeki bilgisayara Andrew Tanenbaum‘un minix‘ini kurdu. Onun üzerinde çalışarak geliştirilebilir bir iskelet ortaya çıkardı. Bu çalışmanın en önemli özelliği, başından itibaren projeye başkalarını da dahil etmesiydi. 25 Ağustos 1991‘de, Net‘te konu başlığı "Minix‘te en çok neyi görmek istersiniz?" olan bir mesaj gönderdi ve bu mesajda "özgür bir işletim sistemi" yaptığını ilan etti. Cevap olarak bir sürü düşünce ve hatta programı test etmede yardım etme sözleri geldi. İşletim sisteminin ilk versiyonu, Eylül 1991‘de Net‘te kaynak kodu herkese açık olarak çıktı. Ortak çalışma ile yeni sürümü Ekim başında hazırdı. Torvalds bunun ardından tüm yazılım dünyasına, yeni sistemi geliştirmede ona katılmaları için, daha doğrudan bir davette bulundu. Bir ay içinde diğer programcılar işe karışmışlardı. O günden bu yana, Linux network‘ü şaşırtıcı ve yaratıcı bir süratle büyüdü. Eric Raymond, ilk Net‘te yayınlanmış olan ünlü denemesi "Katedral ve Pazar Yeri" ‘nde Linux‘un açık modeli ile çoğu şirket tarafından tercih edilen kapalı model arasındaki farkı, modelleri pazara ve katedrale benzeterek açıklıyor. Bir teknoloji uzmanı olmasına rağmen Raymond Linux‘un gerçek yeniliğinin teknik ile birlikte ve daha da önemli olarak sosyal yanı olduğunu vurgular. Yeni, tamamen açık ve sosyal bir şekilde geliştirilmiş olması önemli bir yenilikti. Onun kelimeleri ile katedralden pazara geçişti. Raymond katedrali, içinde bir kişinin veya çok küçük bir grup insanın, her şeyi önceden planladığı ve sonra kendi gücüyle planı gerçekleştirdiği bir model olarak tanımlıyor. Gelişim, kapalı kapılar ardında oluşur ve diğer herkes, sadece "bitmiş" sonuçları görür. Pazar modelinde ise, düşünce üretme süreci herkese açık ve düşünce başından itibaren, test edilmek üzere diğerlerine dağıtılıyor. Görüşlerin çeşitliliği en önemli şeydir ve düşünceler erken bir aşamada geniş çapta yayıldığından, dışarıdan yapılacak ekleme ve eleştirilere de açık bir süreç oluşur. Katedral bitmiş halde sunulduğunda ise, temelleri artık değişmez. Pazarda ise, insanlar değişik yaklaşımlar bulmaya çalışırlar ve birsinin harika bir düşüncesi olduğunda, diğerleri onu alıp üzerine inşa ederler. Bu özgür ve açık-kaynaklı model, genel anlamda şöyle anlatılabilir: Her şey, bir sorunun ortaya çıkması veya birinin önemli bulduğu bir amaçla başlar. O sorunun çözümü veya kişinin amacını gerçekleştirmesi sadece bu düzeyde kalmaz aynı zamanda 0.1.1 sürümünü de oluşturur. Açık modelde alıcı, bu çözümü özgürce kullanma, test etme ve geliştirme hakkına sahiptir. Bu kurgu ancak ve ancak çözüme giden bilgi de (kaynak) beraberinde var ise olanaklıdır. Özgür ve açık-kaynaklı modelde, bu hakların verilmesi iki yükümlülüğü de beraberinde getirir: aynı haklar orjinal çözüm veya iyileştirilmiş sürüm (0.1.2) paylaşıldığında devredilmelidir ve katkıda bulunanlar, herhangi bir sürümü paylaşıldığında belirtilmelidir. Açık kaynaklı model bu haliyle Platon‘un Akademia‘sının bir devamıdır. Bilimsel etik, teorilerin ortaklaşa hazırlandığı ve hataların görülüp, tüm bilim camiasının eleştirileri yoluyla aşama aşama düzeltildiği bir model gerektirir. Elbette ki bilim adamları bu modeli, salt etik nedenlerden dolayı değil, aynı zamanda bilimsel bilgiye ulaşmanın en başarılı yolu olduğu için seçtiler. Doğa hakkında bildiklerimizin tümü, bu akademik veya bilimsel modele dayanır. İlk Hacker‘ların açık kaynaklı modelinin bu kadar etkili biçimde çalışmasının nedeni tutkularını gerçekleştiriyor olmalarına ve diğer yazılımcılar tarafından motive edilmelerine ek olarak büyük ölçüde, bilgi üretimi için ideal açık akademik modele uymasıdır. Manastır modelinde ise sadece bilgi erişimini kısıtlamakla kalmayıp, otorite yanlısı olan bir modeldir. Bu modele göre yapılandırılmış bir iş girişiminde otorite, amacı belirler ve gerçekleştirilmesi için küçük kapalı bir grup insan seçer. Grubun kendisi testini tamamladıktan sonra, diğerleri sonucu olduğu gibi kabul etmek zorundadır. Sonucu başka şekilde kullanmak, "yetki dışı kullanım"a girer. Kapalı model, bir faaliyeti daha yaratıcı ve kendi hatalarını düzeltici olmasına olanak verecek şekilde inisiyatif kullanımına veya eleştiriye izin vermez. Hacker öğrenim modelinin asıl gücü, hacker‘ın öğrenirken aslında diğerlerine de öğretmesidir. Bir hacker, bir programın kaynak kodu üzerinde çalıştığında, genellikle onu geliştirir ve başkaları da onun çalışmasından faydalanır. Kaynaklarını kontrol ettiğinde, genellikle kendi tecrübesinden edindiği yardımcı bilgileri ekler. Çeşitli sorunlar etrafında devam eden, eleştirel ve geliştirici bir tartışma oluşur. Bu tartışmaya katılmak ve bilgiyi eklemenin ödülü ise diğer katılımcılar tarafından kabul görmektir.‘‘ Kaynak : Anonim Elektrik Mühendisleri Odası başından beri destek olmaya çalıştığı açık kaynak kodlu yazılım alanında neredeyse bir klasik olan elinizdeki kitabı kamuoyu ile paylaşmaktan onur duymaktadır. Amacına hizmet etmesi dileğiyle Saygılarımızla Temmuz 2008 Musa ÇEÇEN TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası 41.Dönem Yönetim Kurulu Başkanı
Katedral ve Pazar................................. 1 Mektup Adresine Varmalı....................... 2 Kullanıcı Sahibi Olmanın önemi............... 5 Piyasaya Erken ve Sıklıkla Sür............... 7 Karışıldığı Kaç Gözlem Giderir ................11 Gül Ne Zaman Gül Değildir? ...................13 Popclient, Fetchmail Oluyor ....................15 Fetchmail Gelişiyor ...............................18 Fetchmail‘dan Çıkan Birkaç Ders Daha ...20 Pazar Tarzının Gerekli önkoşulları.......... 22 Açık_Kaynaklı Yazılunlann Toplumsal İçeriği... 24 Yönetim ve Maginot Hattı Üstüne ............28 Epilog: Netscape Pazarı Kucaklıyor........ 33 Açıklamalar........................................ 35 Kaynakça ...........................................41 Teşekkür........................................... 43
|