Sunuş

 Sözlü geleneğe sahip bir toplumsal yapımız ve kültürümüz olduğundan nedense yazmak özellikle kendimiz ve yaşadıklarımız üzerinden yazmak bizlere zor geliyor. Günümüzde bu zorluğun bir ölçüde aşıldığını düşünüyorum. Son on yılda yayınlanan eserlere baktığımızda bence sevinilecek bir yazım ortamı var. Anlatmak ve yazmak insanlık tarihine bir katkıdır.

Nerden dilime yerleşti anımsamıyorum ama "söz uçar, yazı kalır", "söyleme, yaz" ifadesi bence uygarlığın gelişmesi, birikim ve deneyimlerin kuşaklara aktarılması açısından çok önemli.

Ülkemizde olduğu gibi üyelerimiz arasında da yaşadıklarını, deneyimlerini ve öngörülerini yazmamak gibi kötü bir alışkanlığımız var. Kim okuyacak, benim yaşadıklarımdan kime ne gibi, bana göre görevden kaçmanın ve tarihe karşı sorumsuzluğun mazeretleri.

Herkesin hikayesi ve yaşadıkları bir noktada elbette özeldir. Ancak kişinin yaşadıkları, deneyimleri, olaylar karşısındaki tavır alışları, ikilemleri ve cevapları ve mücadelesi evrenseldir, eğiticidir ve öğreticidir.

1940 ve 1950`li yıllarda doğanlar ve bugüne gelenler az şeyler yaşamadılar. Başka coğrafyalarda onlarca yıllarda yaşanan şeyleri kısacık hayatlarında, bazen birkaç haftada yaşadılar.

Elektrik Mühendisleri Odası üyelerini hem teknik hem de kişisel düzeyde öykülerini anlatmaya, birikimlerini ve deneyimlerini paylaşmaya teşvik ediyor. "Sadece okumak/izlemek yetmez, başarının şartı yazmaktır" sözüne de inandığımız içindir bu teşviğimiz. Elinizde ki bu kitapta böyle bir desteğin ürünü.

Kitabın yazarı Prof. Dr. Hakan Kuntman, mezuniyetinden bu yana aynı heyecanı, samimiyeti ve inancını korumuş, her zaman birikiminin üzerine bir şeyler koymuştur. İyi bir bilim insanı olmasının yanında Hakan hoca örnek bir eş, örnek bir aile babası ve örnek bir arkadaştır. Ek olarak ta söylemeliyiz ki örnek bir EMO üyesidir.

Bilim insanları esas olarak yaşadıkları çağın ürünüdür. Prof. Dr. Hakan Kuntman`ın "İTÜ`de Yaşadıklarım" başlığı ile yayına hazırladığı kendi öyküsünde, yaşadığı dönemin yansılarını bulacaksınız Bir biçimde yaşıyor ve bu dünyadan geçiyoruz. Soru şu ki arkamızda ne bırakıyoruz. Ne gibi bir ayak izimiz var bu yaşamda. Hakan Kuntman`da iz bırakan bir üyemiz. Bilimsel ve Akademik anlamda ülkenin ve hatta dünyanın her yerinde iz bırakmıştır.

Hakan hoca, bilimsel, akademik kariyeri yanında Elektrik Mühendisleri Odasının bilimsel ve akademik çalışmalarının her zaman yanında ve fiilen içinde olmuştur. Elektrik Mühendisleri Odası bu vesile ile kendisine teşekkürü bir borç bilir.

Özelikle altını çizmek gerekirse; 2024 yılında 26.cısı yapılan ve Bursa şubemizin yürüttüğü, ulusal ve uluslararası düzeyde kurumsallaşan ELECO etkinliklerinin başından sonuna her zaman içinde olmuştur ve ELECO`nun onursal başkanıdır. Yine İstanbul Şubemizin organize ettiği EEMKON`lar içinde her zaman katkısını eksik etmemiştir. EMO`nun 2011 yılında ilk sayısı yayınlanan Türkçe hakemli bilimsel dergisinin (EMO Bilimsel Dergi)de ilk editörler kurulunda yer almıştır. TÜBİTAK dergipark sitesinde yer alan ve taranan dergimiz için emeğini belirtmek gerekiyor.

Keyifli okumalar dileğimiz yanında Prof. Dr. Hakan Kuntman`ın bu kitabı söyleyecek sözü ve sebebi olanlara da bir çağrıdır.