ISBN No: |
978-605-01-1609-0 |
|
Yayın No: |
SK/2024/766 |
Yayın Yeri: |
İZMİR |
Sayfa Sayısı: |
103 |
|
|
Konforlu ve sağlıklı bir şekilde yaşamımızı sürdürülebilmek için "temiz havaya - suya – gıdaya – enerjiye" ihtiyacımız vardır. Yaşam döngüsünün sürdürülebilmesi üretime bağlıdır. Üretimde esas olarak doğa (doğal kaynaklar) ve insan gücünün (emek) sermayedar tarafından teknolojiyle tüketilerek katma değerli ürünlere dönüştürülmesidir. Her geçen gün doğanın/doğal kaynakların artan şekilde kontrolsüz kullanımı, canlı yaşamının sürdürülebilir olmasının önündeki en önemli engel haline gelen küresel ısınmadır. Günümüzde yaşanan küresel ısınma, denizlerde oluşan müsilaj, yangınlar, kirlenen nehirler ve hava, yok edilen ormanlar ve bilinçsizce tüketilen su kaynakları hep üretimden aşırı pay alınmasından kaynaklanmaktadır. Yeryüzündeki kaynaklar sınırsız olmayıp; WWF Doğal Hayatı Koruma Vakfı web sitesinden yaptığı bilgilendirmeye göre; Dünyanın bize sunduğu bir yıllık doğal kaynakları tükettiğimiz gün olarak bilinen Küresel Limit Aşım Günü, içinde bulunduğumuz 2022 yılında 28 Temmuz olarak belirlendi. Dünya üzerindeki yenilenebilir kaynaklar ile insanların bu kaynaklara yönelik talebini değerlendiren araştırmalar yürüten Küresel Ayak İzi Ağı`nın (Global Footprint Network) verileri, dünyamızın bize sunduğu 1 yıllık doğal kaynakları, bu yıl, 28 Temmuz itibariyle tükettiğimizi gösterdi. Bu tarih, 2021 yılındaki tarihin bir gün öncesi. Pandeminin ardından, iklim krizinin neden olduğu aşırı hava olayları ve Ukrayna-Rusya savaşı ile gelen kriz koşulları da doğal kaynakların geleceğimiz için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Son dönemde yaşanan bu krizlerin ardından toplumsal ve ekonomik iyileşme ancak ekolojik kaynakların verimli kullanımıyla mümkün. Oysa insanlık olarak ekosistemlerin yenileyebileceğinden %75 daha fazla doğal kaynak kullanıyor ve "1.75 Dünyamız" varmış gibi tüketiyoruz." Tüketimdeki artışı meydana getiren sebeplere bakıldığında; • Nüfus artışı; 1850 yıllarında 1 milyar olan dünya nüfusu bugün BM verilerine göre 8 Milyar civarında olup Türkiye nüfusu, dünya nüfusunun yüzde 1,1‘ini oluşturmaktadır. 2050 yılında Dünya Nüfusu 10 Milyara ulaşacağı öngörülmekte, • 2020‘de BM açıklamasında yaklaşık 700 milyon insanın yeterli beslenemediğini, Dünyanın 2050‘de ulaşacağı nüfus için bugünkü endüstriyel gıda ve tarımsal üretimin yüzde 70 oranında artması gerektiğine vurgulanmakta, • BM Gıda ve Tarım Örgütüne (FAO) göre; aşırı avlanma, tarımda kimyasal kullanımı, verimli toprak kaybı ve temiz suya ulaşım sıkıntıları daha da artırdığını, • Özellikle yoksul ülkelerdeki yaklaşık 2 milyarlık bir nüfus bugünün dünyasında temiz suya ulaşmakta güçlük yaşadığı, • Barınma ve geçinme için şehirler büyürken kurulan fabrikalar, üretim sahaları ve evlerde tüketilen yakıtlar ile atmosferdeki zehirli gazların da miktarı artırmakta, • Refah artışı; Sanayi devrimi ile refahın ve insan taleplerinin artması, enerjiye duyulan ihtiyaçlar ve enerjide fosil kaynakların yoğun olarak kullanılması, • Geçtiğimiz 10 yıl öncesine kadar dünyada yaşayan 1,5 Milyar insandan elektrik enerjine Erişememiş/Yoksunken bu sayı 1 Milyarın altına gelmiş olmakla beraber Gelecekte bu insanların da elektrik enerjisine kavuşması ile ihtiyaçların daha da artıracak olması, Sadece Hindistan‘da geçtiğimiz 4 yılda 300 Milyon insana elektrik enerjisinden yararlanmaya başlamış olması, • Gelişmekte olan ülkelerin artan büyüme oranları sonucu daha fazla enerjiye ihtiyaç duymaları, • İklim değişikliği sonucu tarım alanlarında kullanılan temiz su kaynaklarının da azalmasına sebep olduğu, Uluslararası Enerji Ajansına göre karbon salımının üçte iki sebebi fosil yakıtlarının (%45`i Sanayi üretiminde, %55`i de Enerji üretiminde) kullanımından kaynaklanırken, üçte bir sebebi de Ormansızlaşma ve Arazi kullanımı (Bina yapmak gibi) değişiklikler kaynaklanmaktadır. Sürdürülebilirlik Temiz Hava - Su – Gıda – Enerji döngüsünde; özellikle kıt/sınırlı kaynakların kullanımında gelecek nesillerin haklarının da olduğu unutulmamalıdır. Nesiller arasında ekonomik faydaların ve yüklerin sosyal açıdan adil dağılımı, çevre kirliği ve ekolojik sorunların küresel boyutları ekolojik sistemdeki biyolojik çeşitliliğin korunması yöntemlerinin ele alınması planlamacılar ve karar alıcılar tarafından bir zorunluluk olmuştur. Yapmış olduğumuz etkinlikte mevcut durum göz önüne alarak geleceğe yönelik neler yapılabileceğini konunun aktörlerini bir araya getirdiğimiz bu etkinliğimizin ana teması olarak İklim Değişikliğinin Su, Gıda ve Enerjide Sürdürülebilirliğine Etkileri konusu ele alınacaktır. Sürdürülebilir Su ve Gıda Politikaları`nın konuşulacağı 1.Oturumda; İklim değişikliği ile ekolojik bitkisel üretiminin etkileşimi, Ormanların ürettiği ekosistem ürün ve hizmetleri, İklim değişikliği ve hayvancılık, Deniz ve su ürünleri yetiştiriciliğinin iklim değişikliğine neden olmadan sürekliğinin sağlanması ile Su kaynaklarının hidrolojik sistem içerisinde olumsuzluk yaratmadan günümüz ve gelecekte en iyi koşullarda kullanımının sağlanması ve korunması konularında görüşler paylaşılacak. Öğle arasından sonra Enerjinin Etkin Kullanımı Ve Yenilebilir Enerjiye Dönüşüm Politikaları`nın konuşulacağı 2.Oturumda; Birincil enerji kaynaklarında fosil kullanımını azaltma çalışmaları, Kömür santralları kapatılana (veya yenilenebilir kaynaklara dönüştürülene) kadar neler yapılabilir?, Doğalgaz bağımlılığının azaltılması için (sanayide, konutlar, ticarethaneler ve ulaşımda alanlarında) neler yapılabilir?, Yenilebilir enerji kaynaklarında adil dönüşümde neler yapılabilir? Ve Enerjinin etkin kullanımı neden şarttır? Sorularına ilişkin görüşler paylaşılacaktır. Son oturum Forum formatında olup; Dönüşümüm Gerçekleşmesi Ve Ulusal Kalkınma İçin Neler Yapılmalıdır? İklim değişikliğinin önlenmesi için alınması gereken önlemler, İklim değişikliği ve etkilerinin önlenmesi açısından İzmir ve civarında yapılanlar, Dünyada iklim değişikliğinin önlenmesi için yapılanlar-Artılar Eksiler. Su-Gıda-Enerji Konusunda "Tarım Alanlarının Güneş Enerjisi Kullanılarak Sulanması" Örnek Çalışması, Muğla yöresindeki kömür santrallarının çevre ve iklim etkileri, bu santralların neden olduğu toplumsal rahatsızlıklar, Yeni nesil üretimde tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgelerinin önemi ile Ege bölgesinde elektrik üretiminin yapıldığı fosil yakıtlı santrallar ve bunların yenilenebilir kaynaklar ile ikamesi olanaklarında katılımcılarında görüşlerinin/katkılarının alınması sağlanacaktır. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olarak ülkemizin öne çıkan sorunlarına yönelik çalışmaları organize etmenin yanında doğayı ve canlı yaşamını tehdit eden küresel ısınmanın önüne geçmek için düzenlemiş olduğumuz etkinlikle doğayı ve canlı yaşamını sürdürebilir kılmak için Birlik içinde yer alan bütün meslek disiplinleri ve paydaşları bir araya getirerek çözümleri ortaya koyarken bu çalışmaların ülke ekonomisine ve kalkınmasına katkı sunacak görüşlerin paylaşıldığı etkinliğimizi bu yayınımızla paylaşmaktayız. WENERGY`23 Temiz Enerji Teknolojileri Fuarı ve Kongresi kapsamında İklim Politikaları Zirvesi "Su – Gıda – Enerji" programının gerçekleştirilmesindeki katkılarından dolayı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına, İzmir Fuarcılık Hizmetleri A.Ş. ile Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kuruluna ve Çalışanlarına çok teşekkür ederiz. İklim Değişikliği ve Elektrik Enerjisi Üretimi Alt Çalışma Komisyonu
Açılış Konuşmaları…………………………….6 Sürdürülebilir Su ve Gıda Politikaları Oturumu…………21 Enerjinin Etkin Kullanımı ve Yenilebilir Enerjiye Dönüşüm Politikaları……….53 Forum : "Dönüşümün Gerçekleşmesi ve Ulusal Kalkınma İçin Neler Yapılmalı?"………81
|