|
Yazar Adı: |
ERSİN TOKER |
ISBN No: |
9944891762 |
|
Yayın No: |
GY/2006/1 |
Yayın Yeri: |
ANKARA |
Sayfa Sayısı: |
320 |
|
|
Kredi kartınızla online ödeme yapmak istemiyorsanız veya sorun yaşıyorsanız banka havalesi veya eft yolu ile ödeme yapabilirsiniz. Ödeme Bilgileri İş Bankası Yenişehir Şubesi (4218) 5110 No‘lu Hesap (IBAN TR490006400000142180005110) Açıklama kısmına almak istediğiniz yayın/yayınların adını yazınız. Ödeme Tutarına 5 TL Kargo ücreti eklemeniz gerekmektedir. Ödeme yaptıktan sonra dekontu (0312) 417 38 18 No�lu faksa veya emo@emo.org.tr e-posta adresine gönderiniz.
ONURLU BİR YAŞAM ÖYKÜSÜNDE UMUDU TAZELEMEK Kısa süren yaşamında savunduğu değerler ile bugünümüze ve yarınımıza ışık tutan sevgili arkadaşımız Hasan Balıkçı... Elektrik Mühendisleri Odası seni unutmayacak... Doğru bir insan, haklı bir dava ve bu davayı sahiplenen tüm de¬mokratik kurumların ortak belleğine ait bir mücadele sürecinin ismidir Hasan Balıkçı... Hiç kolay değildi yaşananlar. Ne aramızda olduğu süre içinde Hasan için, ne de Ölümünden sonra dostları için. Anlamlı çok değerli bir mesajı taşıdı yüreklerimize. İnsan olma erdemiyle tüm kuşatmaları yarıp varlığında da yokluğunda da yalnız kalmamayı öğretti bize Hasan. Bu yüzden "Yalnız Değilsin" derken bir kez daha ne demek iste¬diğini anlıyoruz Ersin Toker‘in. ....Çınarı Yıkmak için Baltayı köküne vururlar. Evi yıkmak için Sokarlar kundağı temele. Kartal uçmaz olur Kanadı kırılınca. Düşünebilirm iyiz Başımız vurulunca..?
Onlar köküdür memleketin, Dallara yürüyen su Bu kökte saklıdır. Onlar umudun temeli, Onlar kanadı hürriyetin, Halkın aklıdır..."
Nazım Hikmet
Enerji dağıtımında yaşanan kayıp ve kaçaklar konusunda yıllar¬ca hiçbir iyileştirme çabası içinde olmayıp, mevcut dağıtım şebe¬kelerini kendi kaderine terk eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba¬kanlığı, EMO Adana Şubesi Yönetim Kurulu eski üyelerinden Elektrik Mühendisi HASAN BALIKÇI‘yı elektrik tüketiminin de¬netlenmesinden zarar gören çıkar çevrelerinin talepleri doğrultu¬sunda Adana TEDAŞ‘dan Şanlıurfa‘ya geçici görevlendirme adı altında sürgün etmişti.
Hasan Balıkçı, görev yaptığı Şanlıurfa‘da 18 Ekim 2002 tarihinde görevi başında alçakça bir saldırı sonucu öldürüldü. Elektrik Mü¬hendisleri Odası Adana Şubesi‘nde 1998-2002 yılları arasında Yönetim Kurulu üyesi ve Şube Sekreterliği, 1998 - 2000 yılları arasın¬da Adana TMMOB İl Koordinasyon Kurulu (ÎKK) Sekreterliği, 1993 - 1996 yılları arasında Enerji Yapı Yol Sen Adana Şube Baş¬kanlığı görevlerinde bulunan Hasan BALIKÇI evli ve iki çocuk babasıydı. Hasan Balıkçı‘yı anlatan bu kitap çalışması için zorunlu bir süre¬nin geçmesi gerekiyordu. Devam eden davanın bitmesi ve olayın tüm yönleriyle açığa çıkarılması için sabırlı bir bekleyiş yaşadık. Bu süreyi duygusal tepkilerimizin sıcaklığında anlık ya da dö¬nemsel bir olay olarak algılamadan bir yandan bilgi ve belgele¬rin toparlandığı, bir yandan da kamuoyunun aydınlatılması süre¬ci olarak geçirdik. Kitabın her sayfasında susmayan namuslu bir yüreğin coşkusu¬nu duyuyor insan. Coşku ile hüznün, gerçek ile yalanın, onur ile riyanın, mücadele ile yılgınlığın nasıl yok edileceğini gösteriyor bize Hasan‘ın yaşam öyküsü. Hasan Balıkçı, aldığı tehditlerden söz ederken hep gülümser, sanki bu durumu işinin doğal bir sonucu olarak görürdü. En çok kızdığı ise, kaçak elektrik kullanan büyük imalathanelerin siyasal iktidarların yerel birimleriyle işbirliği içinde, bürokrasiyi de arkalarına alarak, yapılan denetimleri hiçe sayan bir şekilde üretimlerine devam etmeleriydi. Henüz yaptığı denetimlerde kaçak elektrik kullanımına ilişkin tespit ve tutanak düzenleyerek bedeli kamuya yüklenen enerjiyi kesmişken, daha işyerine dönmeden adı soyadı ve yaptığı işler şikayet konusu ediliyor, gelen mühendisin "söz dinlemeyen, halden anlamayan" tavrının dışında sendikacı kimliği, demokrasi ve emekten yana özellikleri ön plana çıkarılarak aslında kimin denetlenmesi ve enerjisinin yok edilmesi gerektiğine dair öneri¬ler ilgili yerlere iletiliyordu
Tüm bu tehditlere karşın, Hasan Balıkçı‘nın mesleki sorumlulu¬ğu, ülke kaynaklarının toplumsal kullanımındaki adaletsizliklere karşı ödünsüz tavrı, onun, çarpık enerji politikalarından besle¬nen çıkar çevrelerince kısa sürede hedef haline getirilmesine yol açmıştı. Evet, Hasan Balıkçı üzerine onu tanıyanlarca söylenebilecek birçok şey var elbette... Ama en yalın ve altı çizilecek olan şey onda hiç tükenmeyen insan sevgisi ve duyarlılığı olsa gerek. Yaşam öyküsünün kendisi de bir şekilde mücadele sürecinin ne oranda zor ve zahmetli olduğunu gösteriyor bizlere. Bir yandan, ciddi imkânsızlıklarla dolu yoksul bir aile hayatının içinden eğitiminin her aşamasında kendisini sadece ders kitapla¬rı ile sınırlandırmayan bir düşünsel birikime adım adım sahip oluşu. Diğer yandan, tüm olumsuzlukları göğüsleyebilecek bir iradenin sevgi ve paylaşım ile bilince dönüştüğü, bu bilincin yaşamında yarattığı değerler ile ödünsüz korunduğu ve umudun her zaman her yerde olabileceğini gösteren en güzel örnekti Hasan Balıkçı. Türkiye‘nin yeniden yapılanma adı altında neoliberal politikalar ekseninde tüm kamusal hizmet alanlarının tasfiye edildiği, kamu¬sal alanın içinin boşaltılarak işlemez hale getirildiği, ardından özelleştirme adı altında yolsuzluk ve usulsüzlüklerle beslenen sürecin toplumsal yaşamda tüm etik ilkeleri tahrip ettiği, bireysel yaşam ve çözümlerin hayatın her alanında kutsandığı bir süreç¬te, BAŞKA BİR HAYAT‘ın mümkün olduğunu göstermek için onurlu dürüst bir yaşamın savunusunu yapıyordu iş yaşamında ve her yerde.
Bu, gelecekte hayal ettiği yaşam ilişkisinin bugünden ipuçlarını vermek adına vazgeçilmez bir tutumdu onun için. Egemenler için bir tehlike olan varlığının onların yarattığı kirli ilişkilerin taşeron¬luğunda yok edilmesi gerekiyordu. Sevgili Hasan, her şeyin önce bildiğine sahip çıkmak olduğunu, onurlu ve dürüst bir yaşam ile toplumsal hayatın nasıl yeniden şekillenebileceğim ödediği en ağır bedel ile gösterdi bizlere. Yaşamı örgütlü hayatın güzellikleri ile dolu bir insanın ölümünün de, yeni bir dünyanın mesajını sürdüren simgeye dönüşmesi kendisini haklı bir ayrıcalığa taşıdı. Elektrik Mühendisleri Odası başından itibaren Hasan Balıkçı da¬vasına bu anlayış ile yaklaştı ve arkadaşını sadece mesleki bir yaklaşım ile sahiplenmenin çok ötesinde onun onurlu ve hepimi¬ze örnek yaşamını kendi varoluşu olarak algıladı. Ne mutlu ki, EMO ve TMMOB bu davada yalnız olmadığını da gördü. Toplumsal muhalefetin kısa sürede olayın önemini kavra¬yan ve bu davayı kendi davası olarak gören tavrı ülkemizde pek fazla yaşanmayan bir süreci işletti. Bıkmadan, usanmadan tüm boyutlarıyla Hasan Balıkçfya ve onun onurlu yaşam çizgisini oluşturan devrimci demokrat kimliğine sahip çıkıldı. Bu kitapta belki Hasan Balıkçı olayına ilgi gösteren tüm katılımcıları birebir saymak olanaklı olmamıştır. Ama bu yürekli sesi duyan herkesin şahsında tüm kurumsal yapıları ve basın emekçilerini bir kez daha gücümüzün, örgütlülüğümüz ile haklılığa dönüşebileceğini dosta düşmana gösterdikleri için sevgi ve dostluk duygularıyla selamlıyoruz.
Hasan Balıkçı‘nın aramızdan ayrılışının dördüncü yıldönümünde sözümüzü bir belgesel anlatı biçimine dönüştüren değerli yazarımız Ersin Toker‘e yüreğine bileğine sağlık, diyorum. 18 Ekim 2006 / Ankara EMO 40. Döne m Yönetim Kurulu Adına, Cengiz GÖLTAŞ Yönetim Kurulu Yazmanı
|