|
Yazar Adı: |
ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI |
ISBN No: |
978-9944-89-322-0 |
|
Yayın No: |
EG/2011/2 |
Yayın Yeri: |
ANKARA |
Sayfa Sayısı: |
305 |
|
|
"Tüm binalar denetlenecek" söylemi altında ne yazık ki ülkemizde işlemeyen ve sorunlu bir sistem olan yapı denetimi 2011`den itibaren ülke çapında yaygınlaştırılmıştır. Sistemin işlemediğinin ve sorunları olduğunun eski adıyla Bayındırlık ve İskan Bakanlığı da farkındadır ki Resmi Gazete`de yapı denetimi sisteminin yaygınlaştırılmasına ilişkin kararı yayımladıktan sonra sistemin sorunlarının çözülmesi için çalışacakları yönünde açıklamalar yapmışlardır. Bu koşullar altında yapı denetiminin yaygınlaştırılması değil, denetimsizliğin kabulü söz konusudur.
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun, 2001 yılında Meslek Odalarımız başta olmak üzere pek çok kurum ve kuruluşun uyarıları ve önerilerine rağmen insanların can ve mal güvenliğini kar güdüsüne teslim eden bir sistem olarak 19 pilot ilde uygulamaya sokulmuştur. Yapı denetimi işinin ticarileştirilmesi ve denetim görevini yapacak mühendislerin bağlı oldukları meslek örgütleriyle ilişkisinin koparılması sonucu ticarileşmiş sistemin içine özgürce denetim olanağından yoksun olarak atılmışlardır. Bu nedenlerle sistem işlememiş ve yoğun eleştirilere neden olmuş, çeşitli yasa ve yönetmelik değişiklikleri yapılmış olmasına karşın sistemin temel mantığı değişmediği için sıkıntılar devam etmiştir. Şimdi ise 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Yasa, Bakanlar Kurulu Kararı ile 1 Ocak 2011`den itibaren 81 ilin tümüne yayılmıştır. Ülkemizde yapı denetim sisteminin 19 ilde pilot uygulamaya başlamasının üzerinden 10 yıl geçmiş, bu sistemle birlikte depremselliği ve sorunları aynı olan bir coğrafyada iki farklı sistem uygulanması gibi garip bir durum oluşmuştur. Alınan karar bu garipliği ortadan kaldırmakla birlikte, elimizde işlemeyen bir sistem olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Yasanın aksayan ve uygulanamayan yanlarının ilgili tarafların görüşlerine başvurularak düzenlenmesi, yasa hedefleri açısından yaşamsal önem taşımaktadır.
En temel sorun, şirketlerin ücretli çalışanı, hatta imzacısı konumuna sokulan yapı denetçisi mühendis ve mimarların mesleki bağımsızlıktan yoksun bırakılarak denetim yapan değil yalnızca imzacılık yaptıran, hatta imzasını kullandırtan bir ortam yaratılmıştır. Bunun temel nedeni, yasada mühendislik mimarlık hizmetlerinin mesleki yeterlilik, eğitim, belgelendirme ve denetleme boyutlarını içermemesidir. Bu sorun karşısında eski adıyla Bayındırlık Bakanlığı çareyi, meslek örgütleriyle işbirliğinde aramış, mevcut denetçi mühendis ve mimarlara odalar eliyle eğitim verilmesi sağlanmıştır. Süresi 5 yıl olan Yapı Denetçiliği ve Proje Denetçiliği Belgesi`nin geçerli olduğu süre içinde meslek içi eğitimlerin sürekli hale getirilmesi ve eğitim programlarının Bakanlık ile TMMOB ve bağlı odalarının ortak çalışması ile belirlenmesi için 2006-2007 yıllarında Bakanlık ile odalarımızın eşgüdüm halinde hayata geçirdiği eğitim çalışmasının devamının getirilmemiş olması ve yasada bunun hüküm altına alınmaması önemli bir eksikliği oluşturmaktadır.
Sistem içerisinde yaratılan imzacılık ortamı, yapı denetçisi mühendis ve mimarlarımızı da düşük ücretle çalışmaya mahkum etmekte, kamusal bir hizmet olan denetim işinde yaratılan rekabet ortamı denetimsizliği getirmektedir. İlgili yasaya göre yapı denetim kuruluşlarının yapı sahipleri tarafından belirlenmesi gerekirken, uygulamada yapı denetim kuruluşları müteahhitler ile yüz yüze gelmekte, bu durum haksız rekabete neden olmakta, bağımsız bir yapı denetim oluşmasının koşulları en başta yok olmaktadır. Mühendis ve mimarların meslek odalarıyla bağlarının koparılmış olması nedeniyle de meslek örgütlerinin hem üyeleri hem de mesleğin yapılışı üzerinde herhangi bir gözetim ve denetimi söz konusu olamamaktadır. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı 648 sayılı KHK gereği (yeni adıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı) yapı denetçisi mühendis ve mimarları kendisi denetlemeye çalışmakta, ancak böyle bir organizasyona sahip olmaması, mühendis ve mimarların sicillerinin odalarda tutuluyor olması nedeniyle bu denetim mekanizması etkin bir şekilde işlememektedir. Bakanlık müfettişleri eliyle yapı denetim kuruluşları ve denetçi mühendisler hakkında yürütülen soruşturmalar ise pek çok üyemizin gereksiz yere mağduriyetine neden olmaktadır. Odalarımızca yıllar önce vefat etmiş mühendislerin yapı denetçisi olarak gösterildiği saptanmakta, bu tür durumlar hakkında Bakanlık yine Odalarımızca uyarılmaktadır. Denetimsiz ortamda, Bakanlıkça verilen belgeler piyasada "kiralanır" hale gelmiştir. İnternet üzerinde kariyer ve iş ilanları sitelerinde "kiralık denetçi belgesi" ilanları yayınlanmaktadır.
Nüfusunun yüzde 98`i deprem tehlikesi altında yaşayan ülkemizde konutların yüzde 67`si kaçak ya da ruhsatsızdır. Bina stokunun yüzde 40`ı oturulabilir durumda değildir. Fakat mevcut yasa, 3194 sayılı İmar Kanunu`nun 26. Maddesi`nde belirtilen kamu yapı ve tesisleri ile 27. Madde`de belirtilen ruhsata tabi olmayan yapılar ile bodrum kat hariç tek parselde bulunan ve 200 m²`yi geçmeyen iki katlı müstakil yapıları kapsam dışında bırakmıştır. Bu nedenle 2011`den itibaren yapı denetiminin tüm illerde uygulanacak olması ülkemizdeki tüm binaların aynı sistem içerisine girdiği anlamına gelmemektedir.
Yapı üretim sürecinin; yer seçiminden planlamaya, yapı tasarımından üretimine, yapı üretiminden kullanım aşamasına kadar kamu otoritelerinin denetiminde işleyen bir süreç olması gerekmektedir. Ancak son 4708 sayılı yasa ile denetim işlevi piyasaya açılmıştır. Bu açılımın bedelinin büyük bir kısmı proje müellifi ve yapı denetimci üyelerimize çıkarılmaktadır.
Bugün itibariyle bu alanda faaliyet gösteren denetçi üye sayımız 3600`ü geçmiş durumdadır. Değerli üyelerimiz, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanuna göre denetimini üstlendiğiniz yapıda sorumluluğunuz iş güvenliğiyle başlayıp, binanın mimari yapısındaki en ufak değişiklikler hakkında ilgili kurum kuruluşları bilgilendirmenize kadar devam etmektedir. Yapı Denetiminde hatalı yapılan kontroller sonucu aşağıda bir kısmı özetlenen başlıklardan da görüleceğimiz gibi cezai, hukuki ve idari yaptırımlarla karşı karşıya kalmaktadır.
CEZAİ YAPTIRIMLAR
Görevi kötüye kullanma
4708 Sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması sırasında, yapı denetim kuruluşunun icrai veya ihmali davranışla görevini kötüye kullanan ortakları, yöneticileri, mimar ve mühendisleri, yapı müteahhidi, proje müellifi gerçek kişiler ile laboratuvar görevlileri, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (4708 YDHK Madde 9)
İmar kirliliğine neden olma
Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (5237 TCK Madde–184/3)
Resmi belgede sahtecilik
Yapı denetim kuruluşunun ortak ve yöneticileri, mimar ve mühendisleri ile laboratuvar görevlileri bu Kanun hükümleri çerçevesinde yapmaları gereken denetimi yapmadıkları hâlde yapmış gibi veya yapmalarına rağmen gerçeğe aykırı olarak belge düzenlemeleri hâlinde Türk Ceza Kanununun resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümlerine göre cezalandırılır. (4708 YDHK Madde 9) Taksirle ölüme neden olma
Taksirle bina çökmesine, toprak kaymasına, yaralamaya ve öldürmeye neden olmaktan kusurlu bulunan yapı denetim kuruluşunun ortağı ve yöneticileri, mimar ve mühendisleri, proje müellifi, yüklenici ve şantiye şefleri;
(1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olan kişi, 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (5237- md:22, md:85)
(3) Suçun bilinçli taksirle işlendiğine karar verilmesi halinde; taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır. (5237-md:22/3)
*Taksir; mühendis ve mimarın dikkat ve özen yükümlüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın bir suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirmesi, **Bilinçli taksir; mühendis ve mimarın öngördüğü neticeyi istememesine karşın neticenin meydana gelmesi olarak tanımlanmaktadır.
HUKUKİ YAPTIRIMLAR Yapı denetiminde sorumluluk süreleri
Yapı denetim kuruluşları, denetçi mimar ve mühendisler, proje müellifleri, laboratuvar görevlileri ve yapı müteahhidi ile birlikte yapının ruhsat ve eklerine, fen, sanat ve sağlık kurallarına aykırı, eksik, hatalı ve kusurlu yapılmış olması nedeniyle ortaya çıkan yapı hasarından dolayı yapı sahibi ve ilgili idareye karşı, kusurları oranında sorumludurlar. Bu sorumluluğun süresi; yapı kullanma izninin alındığı tarihten itibaren, yapının taşıyıcı sisteminden dolayı 15 yıl, taşıyıcı olmayan diğer kısımlarda ise 2 yıldır. Ancak; zararın oluştuğu tarih, zaman aşımının başlangıç tarihi olarak kabul edildiği için sorumluluk da uzun yıllar devam etmektedir. Yapı denetiminde tazminat sorumluluğu
Yapı denetim sürecinde görev alan mimar ve mühendisler, binanın ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılması nedeniyle başkalarının uğradıkları zararları, kusurları oranında karşılamaktan sorumludurlar.
İDARİ YAPTIRIMLAR Denetçi begesinin iptali
Yapı Denetim Komisyonunca öngörülen eğitim programları sonunda yapılan sınavda geçer not alamayanlar, geçer not alıncaya dek eğitimlere katılmaya devam ederler. Eğitim programlarına iki defa üst üste katılmayanların denetçi belgesi iptal edilir. Denetim kuruluşu faaliyetinin geçici olarak durdurulması
Denetim faaliyeti geçici olarak durdurulan yapı denetim kuruluşu hakkındaki bu karar ilgili idareye bildirilir ve denetimini üstlendiği yapıların devamına izin verilmez. Bu durumda, yapım faaliyetine devam edilebilmesi için yapı sahibince başka bir yapı denetim kuruluşunun görevlendirilmesi zorunludur. Denetim kuruluşunun faaliyete son verme Yapı denetim kuruluşlarından, bu Kanunda öngörülen esaslara göre denetim görevini yerine getirmedikleri anlaşılanların veya son üç yıl içerisinde üç defa olumsuz sicil alanların veyahut 3 üncü maddenin son fıkrası ile 6 ncı maddenin birinci fıkrası hükümlerine aykırı hareket ettiği belirlenenlerin denetim faaliyeti, yapı denetim komisyonunun teklifi üzerine Bakanlıkça bir yıla kadar durdurulur ve belgesi geçici olarak geri alınır. Durdurma kararı, Resmî Gazetede ilan edilir ve sicillerine işlenir. Denetim faaliyetinin geçici olarak durdurulmasına neden olan yapı denetim kuruluşunun mimar ve mühendisleri, bu süre içerisinde başka ad altında dahi olsa hiçbir denetim faaliyetinde bulunamaz. Geçici durdurmaya neden olan mimar ve mühendisler Bakanlıkça ilgili meslek odasına bildirilir. Meslek odaları, bu kişiler hakkında kendi mevzuatına göre işlem yapar.
Faaliyeti üç defa durdurulan yapı denetim kuruluşunun denetim faaliyetine son verilir ve izin belgesi iptal edilir.
İzin belgesi iptal edilen yapı denetim kuruluşunun, kusurları mahkeme kararı ile kesinleşen mimar ve mühendisleri başka bir yapı denetim kuruluşunda görev almaları halinde, görev aldıkları bu kuruluşa izin belgesi verilmez, verilmişse iptal edilir.
Değerli üyelerimiz, sistemin bize dayattığı bu uygulamanın düzeltilebilmesi, üyelerimizin bu alanda mesleklerini meslek ve kamu çıkarı adına uygulayabilmeleri ve emeklerinin karşılığını alabilmeleri için örgütlü mücadele etmemiz şarttır. Bu örgütlü mücadelenin önünü açan, sistemin bu uygulamasından zarar görenleri bir araya getiren komisyon çalışmaları, panel, forumlar Birliğimiz ve Odamız tarafından gerçekleştirilmektedir. Sizleri 14 Şubemiz ve Şubelerimize bağlı temsilciliklerimizde oluşturduğumuz Yapı Denetim komisyonlarına katkı koymaya, buraları sorunlarımızın çözüleceği mevzilerimiz olarak görmeye ve örgütlenmeye çağırıyoruz.
Karşı karşıya kaldığınız veya kalacağınız sorunlarda yanınızda olduğumuzu ve Oda`nın tüm birimlerinin sizlere açık olduğunu bilmenizi isteriz.
Saygılarımızla
Cengiz GÖLTAŞ Elektrik Mühendisleri Odası 42. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Eylül 2011
|