|
ISBN No: |
9786050101195 |
|
Yayın No: |
PN/2011/2 |
Yayın Yeri: |
ANKARA |
Sayfa Sayısı: |
95 |
|
|
İTÜ`deki Bilim ve Mühendislik Etiği Paneli`nin ardından…
Prof. Dr. Turan Öztürk (İTÜ)
"Etik nedir?" sorusunu sordugumuzda ilk alklımıza gelebilecek cevap sanırım "dürüst olmaktır"! "Peki dürüst olmak nedir?" dediğimizde şu cevapları verebiliriz sanırım: Kimsenin zararına olmamak, herkese hakettiği krediyi vermek…
Aristotoles`in yaklaşık 2300 yıl önce "İnsan politik bir hayvandır" sözü hepimiz tarafından bilinir. Bunun insanın örgütlü bir toplum içinde var olabildiği anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Bu örgütlü toplum içinde insan ahlaksal bir varlıktır. Ahkalsal varlık demek yaptıklarının ve yapış yollarının haklı ve doğru olduğunu açıklayabilmek demektir kuşkusuz. İşte bu noktada insan diğer varlıklardan ayrılmaktadır. Diğer varlıkların bu tür yargıları bulunmaz. İnsan sürekli ahlaksal yargılar yaparak davranışlarını haklı, doğru veya tersine haksız, yanlış olarak yorumlamaktadır. Tabii bu yorumlar da bir tarihsel süreci içermektedir. Kölelik Aristotoles zamanında kabul gören bir davranış biçimiyken günümüzde kabul görmesi söz konusu bile olamaz. Bunun gibi pek çok örnek verilebilir. Konumuz bilim olması açısından, ilginç biçimde çok eski çağlardan beri değişmeyen ve bilimi yakından ilgilendiren bazı davranışlar da bulunmaktadır. Diğer yandan, eski çağlardan beri değişmeyen ve bilimi de yakından ilgilendiren davranışlar da bulunmaktadır. Çalma (aşırma) bunlardan en önemlisidir. Yüzyıllardır değişmeyen ve kabul görmeyen bir davranış biçimidir. Günümüzde bilimin en kötü ahlaksal davranışını oluşturmaktadır. Kaynağının vahşi kapitalizim, yani tüketim toplumu olduğu şüphesizdir. En önde olma, daha fazlasına sahip olma hırsı kapitalizmin körüklediği kültür değil midir?
Heraklitus "Adalersizlik olmasaydı adaletin adı bilinmezdi" der, yaklaşık İ.Ö. 5. yüzyılda. Tarihsel gelişim içinde bazı farklılıklar gösterse de bilim camiasında yaşanan en büyük haksızlıklardan biri de liyakatına göre davranmamaktır. Bütün insanların adalet, sağlık ve eğitimde eşit koşulları yakalaması düşü evrensel değerlerin en önünde geleni olmalıdır. Bunun yanında özellikle bilim alanında bireyi önplana çıkaran ürettikleri olduğuna göre, bilim insanına hak ettiği yeri alabilmesini sağlamak, yani liyakatına göre yerini bulabilmesi, özellikle gelişmekte ve geri kalmış ülkelerin en büyük etik sorununu oluşturmaktadır. Bu sorun bir anlamda da o toplumun kendi ayağından vurulmasıdır. Toplumun gelişmesinin motoru en başta insan kalitesi ile ilişkili olduğuna göre, iyi bilim insanları yerine iyi olmayanları koyduğunuzda gelişmeyi durdurmuş veya yok etmiş oluruz.
Bugün ülkemizin ağır sorunlarına bakıldığında ve "balık baştan kokar" sözü ile siyasi arenanın durumu gözlemlendiğinde etikten bahsetmek lüks gibi durmaktadır. Ama böyle değildir. Asıl bu atmosferde etikten, ahlaktan söz etmelidir. Asıl ihtiyaç tam bu andadır. Bu alandaki mücadele uzun solukludur. Etik dışı davranışlar beslenmesini en başta tüketimi körükleyen toplum yapısından aldığına göre, onunla mücadelenin uzun soluklu olduğunu unutmamak gerekir. Düzenlenen etik paneli, bu anlamda örülmekte olan duvarın bir tuğlasını oluşturmaktadır. Panelin kısa bir özetini aşağıdaki gibi yapabiliriz.
İstanbul Teknik Üniversitesi ve Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi`nin ortaklaşa düzenlediği "Bilim ve Mühendislik Etiği" paneli -günümüz şartlarında geniş diyebileceğimiz konuşmacı ve dinleyici katılımıyla- 13 Nisan 2011 tarihinde gerçekleştirildi. Panele, konuşmacılardan İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Hasan Yazıcı`nın önerisi ile çok anlamlı bir alt başlık verilmişti: "Hangi Etikle Bilim Etiği". Panelin afişinde de Tayfun Akgül`ün çizdiği "akademik bir ip cambazı" deseni yer almaktaydı.
İki ayrı oturumda gerçekleştirilen panelin ilk konuşmacılarından Prof. Dr. Ayşe Erzan "Bilimde ve Teknolojide Güveni Kötüye Kullanma ve Haksız Rekabet" başlığı ile yaptığı sunumda, etiğin ne anlama geldiğini ve önemini tartışarak, aşırmaların birçoğunun "kimseye zararı yok" mantığı ile yapıldığına değindi. Olanakların yetersizliği gibi söylemlerle oluşturulan mağduriyet edebiyatı ile aşırmanın masum gösterilmeye çalışıldığından bahsetti. Sabancı Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Gürol Irzık "Bilimin Etosu, İşlevi ve Karşısındaki Tehlikeler" başlıklı konuşmasında, bilim etiğinin kısa bir özgeçmişini ele alarak geçirdiği evreleri anlattı ve ulaşılan son noktadaki olası tehlikeli durumları sıraladı.
Prof. Dr. Hasan Yazıcı "Tıp Araştırmalarında Etik: Güncel Sorunlar" ile tıptaki etik sorunlara değindi. Tıp alanındaki pek çok saygın bilimsel dergilerden örnekler sunarak, kullanılagelen bazı alışılmış yöntemlerle sonuçların nasıl değişebildiğini gösterdi.
İkinci oturumun ilk konuşmacısı Elektrik Mühendisleri Odası`ndan Elektrik Yük. Müh. Orhan Örücü "Mühendis ve Etik" başlılı konuşmasıyla mühendislik alanındaki etik sorunlara değindi. Çernobil radyasyon faciasından sonra Türkiye`de yaşanan ve bugün özellikle sağlık alanında hala etkileri görülen süreci hatırlatması, o günleri yaşamayan öğrencilere trajikomik olayları ve yetkililerin açıklamalarını göstermesi ilginçti. O günlerde sürekli yok sayılmaya çalışılan radyasyonun gerçek oranlarını (%3 değil %65) cesaretle açıklayan ve bugün artık aramızda olmayan ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Olcay Birgül tekrar anıldı. İTÜ öğretim görevlisi Turgut Uyar "Bilişim Teknolojileri ve Etik Tartışmaları" ile günümüzün hemen hemen en yeni alanındaki etik sorunlardan bahsetti. Tartışmaların en ilginç alanlarından biri olarak, öyle gözüküyor ki bilişim-etik tartışmaları başlı başına ayrı bir panel konusu olabilecek yoğunlukta. İTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Atilla Bir bizleri yıllar öncesine götürerek, Osmanlı Mühendishane Başhocası Mastariyeci Hüseyin Efendi`nin, Antik Çağ`dan beri çözülemeyen bir açının üç eşit parçaya bölünmesi problemini, Hüseyin Efendi`nin nasıl çöz(emediğini)düğünü ve bunu dönemin padişahı Sultan II. Mahmut`a onaylattırmalarını zevk içinde dinletti. Son konuşmacı, panelin düzenlenmesine öncülük eden ve büyük emek harcayan Prof. Dr. Tayfun Akgül "Akademik Üçkağıtçılıklara Uç Örnekler" başlıklı konuşmasını, iğneleyici ve bir o kadar keyif verici karikatürleri ile süsledi. Sanırım konuşmasının en ilginç noktasını, bugün ÖSYM`nin başında olan ve "şifreleme skandalı" ile başı dertte olan Prof Dr. Ali Demirci ile arasında geçen ilginç yazışmaları sunmasıydı. Öyle gözüküyor ki, sayın Ali Demir İTÜ`de Fen Bilimleri Enstitüsü müdürüyken de karikatürlere konu olabilecek yönetsel hataları ile dikkatleri üzerine toplamış.
Panel ile ilgili ilginç bir ayrıntıdan söz etmek isterim. Panel`de İTÜ Etik Kurulu`ndan bir öğretim üyesi de dinleyiciler arasındaydı. Kendisine, bugünlerde etikle ilgili bir problem olup olmadığını sorduğumda yeni bir şey olmadığını söylemesi çok ilgimi çekti. Bence önünde bir yığın dosya olması gerekirdi. Sanırım bir panel de "İTÜ Etik Kurulu Etiği" başlığı ile yapılabilir.
Prof. Dr. Turan Öztürk *Bu yazının bir bölümünde Cumhuriyet Bilim Teknik Dergisi‘nin 06.05.2011 tarih ve 1259.sayısında yayınlanan makaleden yararlanılmıştır.
I. Oturum, Kolaylaştırıcı: Prof. Dr. Tayfun Akgül (İTÜ) Başlık: "Bilimde ve Teknolojide Güveni Kötüye Kullanma ve Haksız Rekabet" Konuşmacı: Prof. Dr. Ayşe Erzan (İTÜ)
Başlık: "Bilimin Etosu, İşlevi ve Karşısındaki Tehlikeler" Konuşmacı: Prof. Dr. Gürol Irzık (Sabancı.Ü)
Başlık: "Tıp Araştırmalarında Etik: Güncel Sorunlar" Konuşmacı: Prof. Dr. Hasan Yazıcı (İÜ)
II. Oturum, Kolaylaştırıcı: Prof. Dr. Turan Öztürk (İTÜ) Başlık: "Mühendis ve Etik" Konuşmacı: Orhan Örücü (EMO)
Başlık: "Bilişim Teknolojilerinde Etik Tartışmaları" Konuşmacı: Öğr. Gör. Turgut Uyar (İTÜ)
Başlık: "Paris Bilimler Akademisinin 1775 Bildirisi ve Mühendishane Başhocası Mastariyeci Hüseyin Efendi‘nin 1823 Tarihli Teslisi Zaviye Risalesi" Konuşmacı: Prof. Dr. Atilla Bir (İTÜ)
Başlık: "Akademik Üçkağıtçılıklara Uç Örnekler" Konuşmacı: Prof. Dr. Tayfun Akgül (İTÜ)
|